31 Aralık 2013 Salı

BİR YILBAŞI UYARISI

BİR YILBAŞI UYARISI

İnsan her gün sevap kazanabilir ve her gün de günah kazanabilir. Ancak bazı günler vardır ki kitlelerin aynı davranışa ortak olmaları nedeniyle sevap da günah da çok büyük olabilir.
Bayram ve Cuma günleri ve kandil geceleri kitlelerin kulluğa koşmaları nedeniyle sevabı çok daha yüksektir ve özeldir.


Günaha gelince… Bu yılbaşı gecesi insanlar büyük bir bölümü Allah’ı, helal, haram ayrımını bir yana atacak ve dünyevi bir eğlence atmosferine dalacak.

Yüce Allah bu gece nasıl davranmamızdan razı olurdu? Bu gecenin eğlencelerine iştirak ettiğimizde sabaha hangi yükleri omuzlamış olarak çıkacağız? Allah’ın tarafında duran dostları bu gece ne yapmayı seçerler? Allah’ın vereceği büyük mükâfat karşılığında günahlı eğlenceleri terk edemez miyiz?
Şahsen kendi hesabıma, bu gece özellikle televizyon izlemeyeceğim. Öbür taraflarda olup bitenlerden özellikle uzak duracağım. 
Yeni yılın hayırlar getirmesini diliyor, bu gecenin sabahına günahlardan korunmuş olarak ulaşabilmeyi diliyorum. 


23 Aralık 2013 Pazartesi

GÜNAH KALPTE İZ BIRAKIR


     GÜNAH KALPTE İZ BIRAKIR     

-

Günah kalb'de bir iz bırakır, Tevbe ve istiğfar edilince, o leke kaybolur, kalb cilalanır. (Tirmizi)

Allahü teâlâ, günah işleyip pişman olanı, Tevbe etmeden önce affeder. (Taberani)


İbnu Makıl anlatıyor: "Babamla birlikte Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh'ın yanına girdim. Bu ziyaret sırasında o: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ın "pişmanlık tevbedir" dediğini nakletti. Babam: "Aleyhissalâtu vesselâm'dan bunu bizzat işittin mi?' diye sordu. Abdullah: "Evet!" dedi."




16 Aralık 2013 Pazartesi

Yalaka yanıltır!

Yalaka yanıltır!


''Bütün sözlerinizi ve hareketlerinizi övenleri değil; Hatalarınızı nazikçe eleştirenleri sadık kabul edin''

Sokrates / Dialogue

7 Aralık 2013 Cumartesi

Kimsenin ayıbından dolayı suçlama




“Birini suçlamak üzere ileri uzattığın elinin 3 parmağının, seni gösterdiğini unutma!” Friedrich Nietzsche


İnsanoğlu hata ve kusur işlemeye meyilli yaratılmıştır. Ancak Rabbimiz, insanların gizli hallerini, yanlış ve noksanlıklarını araştırmayı hoş karşılamamıştır. O halde Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse başkalarının kusurlarını ve özel hayatlarını araştırmamalı, kendi eksikliklerini görmeye ve gidermeye çalışmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v): “Müslümanların eksikliklerini ve ayıplarını araştırmayın.

Her kim ki Müslümanların eksikliklerini ve ayıplarını araştırırsa yüce Allah da onun ayıbını izler ve evinin içinde de olsa onu rezil ve rüsva eder”[1] buyurarak bizleri uyarmaktadır. Bir başka Hadis-i Şerif de şöyledir. “Müslümanların ayıplarını ve gizli hallerini araştırırsan onların huzurunu kaçırmış olursun.”

Gizli işlenen kusurların araştırılıp ortaya dökülmesi, onların bilinmesine, açıkça işlenmesine ve yaygınlaşmasına yol açar. Bu durumda hata ve kusurları araştıran kimse işlenen günahlara ortak olur. Unutulmamalıdır ki, kusurları araştırıp ortaya döken kimse onların yayılmasını arzu eden kimse konumuna gelmiş olur. Hâlbuki Settaru’l-uyub olan yani ayıpları örten yüce Mevla’mız şöyle buyuruyor: “Müslümanlar arasında hayâsızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya ve ahrette elem dolu bir azap vardır.”[3]

Müslüman, kesin bilgi sahibi olmadığı konularda sadece zanna dayanarak hüküm vermemeli, üzerine giderek ardını araştırmamalıdır. Çünkü böyle bir davranış İslam ahlakıyla bağdaşmaz. Yüce rabbimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve gizli hallerini araştırmayın.”[4] 


Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) de bu konuda: “Zandan sakının. Zira zan, sözün en yalan olanıdır. Birbirinizin kusurunu öğrenmeye çalışmayın. Birbirinizin gizli hallerini araştırmayın. Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize buğz etmeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeş olun”buyurarak bizleri uyarmakta ve kardeşliğimizi bozucu bu tür davranışlardan uzak durmamızı emretmektedir.[5] 

Kendi kusurlarımızın ortaya çıkmasından nasıl rahatsız oluyorsak başkaları da kendi kusurlarının araştırılmasından rahatsız olur. Kendi kusurlarımızın örtülmesinden ne kadar seviniyor ve memnun oluyorsak başkaları da kusurlarının örtülmesinden ve görülmemesinden memnun olur. Efendimizin bu konuya işaret eden şu hadisi şerifi ile hutbemizi bitirelim. “Kim bu dünyada bir müminin ayıbını örterse Allah da kıyamet gününde onun ayıplarını örter.”[6]

Hüseyin Şahin

Beyazid-i Veli Camiî İ.H./ Beyoğlu

Peygamber Efendimiz (s.a.v): (1)“Kim bu dünyada bir müminin ayıbını örterse Allah da kıyamet gününde onun ayıplarını örter.” 

(2)“Müslümanların eksikliklerini ve ayıplarını araştırmayın.


Başkalarının kusurlarından bahsetmek istediğin vakit, kendi kusurlarını hatırla. O zaman Başkalarının kusurlarıyla alakadar olmaya hakkın olmadığını anlarsın. Abraham Lincoln




1 Aralık 2013 Pazar

ARASIRA BASMAK LAZIM KUYRUĞA

 ARASIRA BASMAK LAZIM KUYRUĞA  


Gönül kapısı herkese açılırmı? İki laf eden adam sayılırmı? Bakma insanoğlunun uyruğuna, tanıyamazsın basmayınca kuyruğuna...