19 Şubat 2014 Çarşamba

KARDEŞLİK AHLAKI

KARDEŞLİK AHLAKI

"Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup sakının. Umulur ki esirgenirsiniz" (el-Hucurat 49/10)


Bu sene “Kutlu Doğum Haftası” Kutlamalarının konusu “Hz. Peygamber, Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku” idi. 
Kardeş denildiğinde akla genellikle ayni anneden ve babadan dünyaya gelen kişiler gelmektedir. Bu soy-sop kardeşliğinin dışında bir de aynı dine veya dünya görüsüne mensup olmayı ifade eden İman (akide) kardeşliği söz konusudur. 
Islâm dininde kardeşlik, bütünüyle iman (akide) temeline dayanmaktadır. Allah (c.c), Kur'ân-i Kerim'de söyle buyurmaktadır "Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup sakinin umulur ki esirgenirsiniz" (el-Hucurat 49/10). Ayeti kerimeden de açıkça anlaşılacağı üzere, ancak iman bağıyla bir araya gelenler kardeş olarak kabul edilmektedirler 
Kardeşlik, aynı inanç ve değerleri ve dünya görüşünü paylaşanları, tevhit inancını esas alan manevi birlik ve manevi yakınlığı bulunanları ifade eder.

Buna göre yeryüzünün neresinde yaşıyor olurlarsa olsunlar, hangi dili konuşuyor olurlarsa olsunlar, hangi kavme mensup olurlarsa olsunlar veya hangi renge sahip olurlarsa olsunlar bütün müminler kelimenin tam anlamıyla birbirlerinin kardeşleridirler yani birbirlerinin sadik dostlarıdırlar. Bu kardeşler kendi aralarında apayrı bir topluluk oluştururlar.  



Müslümanlar kardeştir


Müslümanlar kardeştir. Kendi inançlarına saldıran veya imana karşı küfrü tercih eden kimselere-kendilerine ne kadar yakın olurlarsa olsunlar- asla sevgi beslemezler; bu anlamda sadece iman kardeşliğini esas tutarlar; Rablerinin 
su mealdeki uyarılarını asla unutmazlar. 

"Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluk bulamazsın ki onlar Allah'a ve Resulüne karşı başkaldıran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar bunlar ister, babaları, ister çocukları, ister kardeşleri, isterse kendi aşiretleri olsun. Onlar, öyle kimselerdir ki, (Allah) onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir" (el-Mücadele, 58/22); 


"Ey iman edenler, eğer imana karşı küfrü sevip tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi veliler edinmeyin. Sizden kim onları veli edinirse, iste zulme sapanlar bunlardır" (et-Tevbe, 9/23)..


İslam dini, kardeşlik için bir nimettir. Yüce Allah (cc): “Hep birlikte Allah’ın ipine (İslam’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. 


Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve onun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.”(Ali-İmran,103)


Kardeşliği isteyen ve tefrikayı yasaklaya Allah’tır: Yüce Allah (cc) : “ Ve (Allah) onların kalplerini birleştirmiştir. Sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönüllerini birleştiremezdin, fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı. Çünkü O, mutlak galiptir, hikmet sahibidir.”(Enfal,63)

Allah inananların ihtilafa ve tefrikaya düşmelerini yasaklamış,(Ali-İmran,105) Müminlerin birbirlerinin dostları olduklarını ( Tevbe,71) bildirmiş ve bütün inananların kardeşliğinin esas olduğunu:” Ey iman edenler! Hep birden barışa girin…”( Bakara,208) buyruğuyla beyan etmiş. Ve kardeşliği bozacak davranışları yasaklamıştır.( Hucurat,12)



Biz kardeşliği Hz. peygamberden öğrendik 


Biz kardeşliği Hz. peygamberden öğrendik. Allah Resulü(sav):“Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, onu teslim etmez, kim kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah ta onun ihtiyacını giderir.”(Buhari,Mezalim,3;-Müslim,Birr,58)buyurmuştur.
Ve Yine :” İnsan kardeşine yardım ettiği sürece Allah ta ona yardım eder.” (Müslim,zikir,38;-Tirmizi,Hudud,3)

Ve:” Müslümanların dertlerini dert edinmeyen, onlarla ilgilenmeyen Müslümanlardan değildir.”(Hakim, Müstedrek, Rekaik,7889)buyurmuştur.


BU GÜNKÜ MÜSLÜMAN KARDEŞLİĞİ

Allah Resulü Medine’ye hicret ettikten sonra Medineli Ensar’la Mekkeli Muhacirleri kardeş yaptı. İslam tarihi kardeşlik sahneleriyle doludur. Müslümanlar arasında kardeşlik değil de ayrılık, tefrik olursa Allah Kafirleri Müslümanlara musallat kılar.
Bu gün Müslümanlar arasında kavga olduğu için Müslümanlar bölünmüşlerdir. Bu bölünmüşlük de sömürgeci devletlerin işine gelmektedir. İslam dünyasının bütün zenginlikleri paylaşılmaktadır; bunun önüne de geçilememektedir...
Bu gün İslam dünyası Dünya ile hesaplaşacak durumda değildir. Çünkü islam dünyası, tarih boyu kendisini ayakta tutan kardeşlikten, birlik ve beraberlikten ve de güç kaynaklarından uzaklaşmıştır. Kolu kanadı kırılmıştır; Bu dünya felçtir. Çünkü bu dünya gerçek manada İslama sarılmaktan uzaklaşmıştır. İslam aşkından uzaktır. Onun için çağı ile hesaplaşma şöyle dursun, çok iyi organize olmuş küçük bir dünya (devlet) karşısında bile hesaplaşmaya hazır değildir.



Osmanlı dünya muvazenesinden silince dünyanın idaresi kırk haramilere kaldı. Bunlar zaman zaman bir araya geliyor İslam alemi üzerinde hükümler veriyorlar, Müslüman devletlere de sizin söz hakkınız yok diyorlar. İradesi meflûç ( Felçli) bir dünya ( İslam dünyası) olduğumuz için sesimizi çıkaramıyoruz. Çanakkale’de ki kadar sesimiz çıkmıyor. En büyük haysiyet kırılmıştık bu işte…

Kardeş olmalıyız, bir olmalıyız, iri ve diri olmalıyız .buda Allah Resulünü, onun ahlakını örnek olmakla mümkündür.

Tefrika olursa başkaları gelip sırtımıza biner. Hadisin ifadesiyle ağzımızdakini alır…
Örnek: Dünyamızın petrolünü yiyorlar. Damarlarımızdaki kanı emmeden gitmeyecekler. Gittiklerinde de kendi kafalarında olanları; kendileri gibi düşünüp inananları bırakıp öyle gittiler ve gidecekler.
İslam aleminin birliğe ve beraberliğe ihtiyacı var. Kardeşliğe ihtiyacı var. Selam, Hidayete Tabi Olanlara Olsun.

Sohbetler|Münür Görgün E. Müftü


"Her şeyin bir anahtarı vardır.. Cennetin anahtarı da, yoksul ve fakirleri sevmek ve onlarla ilgilenmektir.."(Hadis-i Şerif).

"Fakirleri hor görmeyin. Onların hürmetine yardım görüyor ve rızıklanıyorsunuz." (Buhari)
"Yoksulları doyurun! Çünkü kıyamette onların üstünlüğü olacak,

"Dünyada iken, bir hatadan dolayı nasıl birbirinize özür dilediyseniz, şimdi de fakirlerden özür dileyin!" denilecektir." (Ebu Nuaym)

Kendi çocuklarımızı sevindirirken; boynu bükük yetimleri, çocuklarına bayram hediyesi alamayan yoksulları da unutmayalım!...



10 Şubat 2014 Pazartesi

Fasık Nedir?

FASIK NEDİR?

"Ey iman etmiş olanlar! Eğer size bir fasık bir haber ile gelirse, hemen onu araştırınız. Belki, bilmeksizin bir kavme saldırırsınız'da sonra yaptığınızın üzerine pişman olmuş olursunuz." (Hucurat sûresi 6. Ayet) 


“Muhakkak ki Allah bir sivri sineği, hatta daha üstününü misal getirmekten çekinmez. İman edenler bilirler ki, o şüphesiz haktır, Rabb’lerindendir. Ama küfre saplananlar: “Allah böyle bir misal ile ne demek istedi?” derler. Allah onunla birçoklarını şaşırtır, yine onunla birçoklarını yola getirir. Onunla ancak o fasıkları şaşırtır.” 
Bakara Sûresi 26 Âyet


“Fasık bir kimse methedildiği vakit Allah gazap eder, arş titrer.” buyuruyor Hz. Peygamber (asm).
-"Demek oluyor ki övgülerimizden sorumluyuz."


Fasık Kime Denir?
Allah'ın emirlerine aykırı davranan, günahkâr, kötü huylu, kötülük yapmayı alışkanlık hâline getiren kimse.
Arapça "Fe-Se-Ka" kökünden gelmekte olup ism-i fâil kalıbındandır.

Lügatta, çıkmak manasına gelir. Daha özel bir anlam ile "olgun hurmanın kabuğundan dışarı çıkmasına" denir. Istılahta ise, Allâh'a itâati terkedip O'na isyâna dalmaktır. Yani kısaca ilâhı emirlerin dışına çıkmaktır.


Açıklaması şöyle:

Haram işleyene, günah işlediği bilinene, açıktan günah işleyene fasık denir. Mesela namaz kılmayan, içki içen, kumar oynayan, yabancı kadınlara bakan, hanımını, kızını açık gezdiren fasıktır. İşlediği günaha da fısk denir. Küçük günaha devam eden de fasık olur.


Fasıklar hakkında hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Fasık övülünce, Rabbimiz gadaba gelir.) [Beyheki]
(Dinin afeti üçtür: Fasık âlim, zalim idareci, cahil sofu.) [Deylemi]
(Fıskı aşikâre olan fasıka lanet olsun.) [Deylemi]

(Fıskını ilan eden fasık, hürmeti kaybetmiştir.) [Deylemi]


Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Hiç kimse, bir başkasına fâsık veya kâfir demesin. Şayet itham altında bırakılan kişide bu sıfatlar yoksa, o söz onu söyleyene döner.
Hadis-i Şerif [Buhârî, Edeb 44.]
Rivayet Eden: Eb…û Zer radıyallahu anh



5 Şubat 2014 Çarşamba

Iraklı Ömerin Şiiri

IRAKLI ÖMER’İN ŞİİRİ

Iraklı Ömer: "Demokrasi" vadiyle Irak'a giren Emperyalistler, alacağını aldıktan sonra bir kukla yönetime, Irak'ı bırakıp gittiler. Hatta karıştırıp gittiler ve hatta Saddamı arattılar... O gün karınları toktu, bugün daha çok insan ölüyor... ve daha yoksullar...

Çocukluk çağında evine düşen bir patlayıcı sonucu, ayaklarını yitirmiş olan Ömer; savaş mağduru bir genç. 
İçindeki bitmez tükenmez acının ve ıstırabın çaresizliğini, demokrasiye vurgu yaparak hislerini, ancak bir şiirle dile getirmiş. Rabbim (cc) yardımcısı olsun...

. 


 ÖMER’İN ŞİİRİ

Ben Basra'dan Ömer...
"Bu zulüm yerde kalmaz
Yemin olsun ki asra.
Önce mevtül insanlık
Sonra harabül Basra"

Belki haberin yoktur diye yazıyorum Franks;
Önce demokrasi yağdı göklerden,
Sonra özgürlük geçti üstümüzden
Palet palet...

Ve insan hakları namlularından
Yüzü maskeli adamların,
Saniyede bilmem kaç bin adet.

Demokrasi bizim eve de isabet etti!
Bir gün sonra anladım ayaklarımın koptuğunu.
Babamın vücudunda
Tam on sekiz adet,

İnsan hakları saymışlar.

Annem zaten yoktu
Ben doğarken,
İlaç yokluğundan ölmüş.
Ambargo falan dediler ya
Anlamadım, çocuk akli işte
Sen daha iyi bilirsin...

Sizde de barış böyle midir Franks?
İnsan hakları çocukları yetim,
ve ayaksız bırakır mı orada da?
Ya demokrasi?
Güpegündüz pazara düşer mi?

Ve zenginlik...
İnsanları korkudan uykusuz bırakır mı?
Ve kuşlar gökyüzünü terk eder mi orada da?
Babamla söylediğim son dua dilimde
Ayaklarım hastanede.
Ve giymeye kıyamadığım ayakkabılar
Elimde kaldı...

Çocugun var mı Franks?
Al... çocuğuna götür onları;
Bir işe yarasın.
Kimbilir baktıkça,
Belki beni hatırlarsın

"Bu nasıl demokrasi.?
Düştüğü yeri yaktı.
Merhamet hür dünyaya

Bu kadar mı Irak'tı?"

BU NASIL DEMOKRASİ FRANKS ?